16 Nisan 2015 Perşembe

TURGUTLU’NUN 1500’LÜ YILLARINDA TABİAT ANANIN HIRÇINLIKLARI

Turgutlu Ovası’na, Turudlu Türkmenleri dâhil, onlarca Türkmen cemaatinin gelip bu yöreye yeni yeni köyler kurmağa çalıştığı yıllarda, tabiat ana onlara pek rahat vermez. Turgutlu’nun geçmişe uzanan sokaklarında hayat bir döngü ile sürüp giderken onların yaşam alanı içinde bir kısım hırçın tabiat olayları da yaşanır. Bu gün onlardan birkaç küçük öyküler ya da başka deyişle tarih dizini sunalım istedik.
Bunları nakledenler tarafından Manisa’nın 1 Numaralı Şer’iyye Sicili’nden öğreniyoruz:
     1530’lu yıllarda Gediz Nehri taşar. Ova da kurulu Türkmen köylerinden bir kısmı bu sel nedeniyle köylerini terk etmek zorunda kalırlar. Köylülerin Bir kısmı Sinirli, bir kısmı da Çaparca Köyü’ne taşınırlar. Gediz Çayı, getirdiği kumlar ile köylülerin topraklarını kumluk haline dönüştürüp ekilemez hale getirir
    “Sene 951. (1544) Cemaziyü’l - evvel’inin beşinci gün (Yaz mevsimi)) şiddetli bad ve kasırgalar peyda olup akabinde rüzgârla bir mertebe dolu ve yağmur yağdı ki yüzyıldan beri kimseler görmemiştir. Mesela rüzgârdan kerkesler yere urup ve nice tuyür doludan ve rüzgârdan helak oldu. Bağlar ve bostanlar hod doludan kat’iyyen meyve vermediler.”
      Sene 952 (1545). Şevvalinin on ikinci gecesi sabahtan yarındası kuşluğa değin kar yağdı. (...) Gediz dahi buz olup üstünden katarlarla deve geçip batmadı. Bu kar erimeden mah-ı mezkûrun 13 gün yine yağdı. (...)Tarlalarda mahsul donup gök don kesti. Ve İncir ve nar ve turunç ve zeytin ağacı kurudu. Mevaşi ve Hayvanat ve tuyür kesretle kırıldı.”
     Tarihler 1549 yılını gösterdiğinde Manisa ve Gediz Ovası’nda dondurucu soğuklar görülür. Nakledilenlerce olay şöyle anlatılır:
“Sene 957’de (...) Bedehu berdü’l-acuzda bir tufan ve kar ve şiddet-i şita oldu ki Sabuncu beli’nde ve Karabeli’nde ve Manisa Ovası’nda nice kimesneler soğuktan donup helak oldular.”
   1555 yılına gelindiğinde Gediz Ovası’na çekirgeler istila eder. Ovada yeşil olarak ne varsa yok olur. Manisa ve Turgutlu’da (hatta bütün ülkede) büyük kıtlık baş gösterir. Buğday fiyatları görülmemiş ölçüde artar. Manisa kadısına gönderilen bir hükümde, Manisa şehrinin ihtiyacı karşılanmadan başka yerlere hububat satılmaması emredilir.
 Sancak Beyi şehzade Mehmet’in padişah olarak Manisa’dan İstanbul’a gittiği 1595’te büyük bir  deprem olur. Bu deprem nedeniyle Manisa, Turgutlu,  Ahmetli, Urganlı, Hamzabeyli’de büyük hasarlar oluşur. Gediz köprüsü yakınında simsiyah suyu çıkan bir kaynak meydana gelir.


Kaynakça:
 - İzmir Yakın Çevresinin Diri Fayları ve Deprem Potansiyelleri. MTA Rapor No 10754.  

- Ersin Doğer. İzmir’in Smyrna’sı İletişim Yayınları İstanbul 2006, s 112.
- Zeki Arıkan. Manisa’nın 1 Numaralı Şer’iyye Sicilindeki Osmanlı Tarihi. S 125, 126, 127, 128, 129.
 - Orhan Kılıç. Osmanlı Devletinde Meydana Gelen Kıtlıklar. Cilt 10, s 720. Yeni Türkiye Yayınları Ankara 2002.  
- Zekeriya Yurtoğlu Manisa Tarihi.(Kuruluşundan Cumhuriyete Kadar). S 3, 35,42, 116.