İzmir
İşgal edilmiştir. Kasaba’nın işgali yakındır. Bir kısım Kasaba ahalisi bu
işgale kayıtsız kalırlar. Turgutlulu aydınlar ise galeyan halindedirler.
Toplantı üstüne toplantı yapmaktadırlar. Belediye başkanı ve onun taraftarları
Kasaba Redd-i İlhâk Heyet-i Milliyesi’ni oluştururlar. Bu gurup;
“Biz, Yunan hâkimiyetinde asla yaşamayız ve
hayrımıza olsun ve hayatımıza yönelik tehlikelere son versin diye büyük
devletlerden birini tercih ederiz” diyenlerdendir. Bunun yanında Kasaba Ahaliyi
İslamiyesi ismi ile bir gurup daha ortaya çıkar. Bu gurubunda diğerinden farkı yoktur. Onlarda
İtalyan temsilciliğine çektikleri telgrafta şöyle diyeceklerdir:
“Bu havalinin
Yunanistan'a veya Yunan işgal-i askerisine verilmesi bizi tûrâb-ı mahvına
gömmektir. Keyfiyeti umum ahali nâmı tekrar protesto eder ve daima Türk
hükümetinde veya bu olamazsa devlet-i muazzamadan birinin kontrolü altında
müsterih yaşama ümidimizi henüz İcat' etmediğimiz adalet ve fahîmanelerinden
heyecan ile istirham ve cevabınıza intizâr eyleriz”
Başka bir gurup aydın ise Kasaba Müdafa-i
Hukuk-i Osmaniye Cemiyeti’ni kurarlar. Bu gurubun ana düşüncesi tam
bağımsızlıktır. Kasabalı aydınların yanında kadınlarda örgütlenirler.
Turgutlu’da “Kasaba İslam Kadınları Cemiyeti’ni” kurarlar. 28 Mayıs 1919'da
Kadınlar adına bir bildiri yayınlarlar.
Toplantıların
yapıldığı ve Turgutlu’dan İzmir’e telgrafların çekildiği tarihlerde Yunan işgal
kuvveti henüz Turgutlu’ya gelmemiştir ama Turgutlu’da her yer Yunan bayrakları
ile süslenmiştir.
Manisa 26
Mayıs’ta işgal edilir. Manisa’nın işgali Kasaba halkını tedirgin eder.
Umutsuzluğa düşürür. Manisa Mutasarrıfı Hüsnü Bey’in Yunan birliklerine karşı
koymamaları yönünde uyarıları da etkili olmalı ki Turgutlu’nun işgalinde
gereken direniş gösterilmez. 29 Mayıs günü Kaymakam Bey, Belediye Başkanı,
meclis üyeleri başta olmak üzere, birçok kişi Yunan kuvvetlerini karşılamak
üzere Nif Çayı’na giderler. Bunun sonucu olarak, Manisa’yı işgal eden Yunan
kuvvetlerinin bir taburu ile Kemalpaşa üzerinden gelen Yunan 5’inci Alayı’na
bağlı yunan birlikleri Kemalpaşa Ovası boyunca ilerleyerek, 29 Mayıs 1919 günü
tek kurşun atmadan Turgutlu’ya girerler.
Yunan ordusunun
Kasaba’ya gelişi ile beraber burada yerleşik Rumlar sokaklarda zafer takları
kurarlar, kiliselerinde kutlama ayinleri yaparlar. Turgutlu’yu işgal eden ve
buraya yerleşen Yunanlılar ise işgalden hemen sonra Kasaba’da sıkıyönetim ilan
ederler. Gece saat 21.00 den sonra sokağa çıkma yasağı koyarlar. Bütün resmi
binalara Yunan bayrağı çekip şehrin giriş çıkışlarını denetim altına alırlar.
Böylece Turgutlu’da kara günler başlar.
Yunan
birliğinin Turgutlu’ya girişini tanıklık etmiş olan Niyazi Dinçsoy, o günleri
şöyle anlatır:
“Babam, Rüştiye Okulu’na yakın dükkânı olan belediye meclis
üyesi Hiristo’dan Yunan askerlerinin Kasaba’ya doğru geldiklerini öğrenmiş.
Telaş içinde eve geldi. Hiristo’nun Yunan güçlerini karşılamağa gidecekler
arasında olduğunu, Kasaba’nın ileri gelenlerinin de işgal komutanına “Ekmek ve
tuz” götüreceklerinin yaygın bir söylenti olarak anıldığını bir üzüntü içinde
anlattı. 28 Mayıs günü sabahın erken saatlerinde Dutlu Çarşı Meydanı’na gelen
tellal “Herkes evine gitsin, kimse sokağa çıkmasın” diye ilan yaptı. 29 Mayıs
Perşembe günü Yunan birlikleri, “Bodos” adlı Rum’un fabrikasının sireni,
kiliselerin çanları altında Kasaba’ya girdiler. O gece Yunan askerleri
sokaklarda süngüleri takılı olarak devriye gezileri yaptılar.”
Mustafa
Kemal, Turgutlu’nun işgal edildiğini, 31 Mayıs 1919 tarihinde, bölgenin örgütlenmesi
ve direnişi için görevlendirilen Miralay Bekir Sami Bey’in gönderdiği oldukça
uzun bir telgraftan öğrenir. Mustafa Kemal’e ulaştırılan şifreli telgrafın bir
bölümü şöyledir:
“Erzurum 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine;
(...) Manisa çarpışmasız olarak 25.05.1919’da Yunan eline
geçti. Manisa’daki Yunan alayının bir taburu orada kalmış, diğerleriyle 29 05.
1919 günü Turgutlu, Rum ahalinin alkışları arasında işgal edilmiştir.”
17. Kolordu
Kumandanı Miralay Bekir Sami
Batıda
bazı kasabaların ve bunun yanında Turgutlu’nun çarpışmasız Yunanlılara teslim
edilişi muhakkak ki Mustafa Kemal’i üzmüş olmalı. Ancak O ümitsizliğe düşmez. 9
Haziran 1919 tarihinde Havza’dan Bekir Sami Bey’e şu cevabı gönderir:
Eşme’de 17. Kolordu Kumandanlığına;
“Vaziyetinizi bildiren şifrenizi elemle okudum. Gaflet ve
teşkilatsızlığın bu kadar tüyler ürpertici sonuç verdiği anlaşılmışsa da
ümitsizliğe düşeceğimiz zaman değildir. (...) Kısa sürede ülkeyi düzenli ve
güçlü bir teşkilata kavuşturmak zorundayız. (...) Vaziyetinizden ve o taraflar
teşkilatı milliyesinden sık sık bilgi vermenizi rica ederim.”
9 Ordu Müfettişi
Mirliva (Tuğgeneral) Mustafa Kemal”
Kaynakça:
- Cahit Çaka, Tarih Boyunca Harp ve Kadın,
Ank. 1948, s. 41-42
-
Leyla Kaplan. Cemiyetlerde ve Siyasi Teşkilatlarda Türk Kadını. S 39. Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 1998.
-
Mevlüt Celebi. Saruhan Sancağında İzmir’in İşgaline Gösterilen Tepkiler. Ege
Üniv. Fen Ed. Fakültesi, Tarih İnceleme Dergisi Aralık 2005. S 28, 29,
- Mevlüt Celebi. Saruhan Sancağında
İzmir’in İşgaline Gösterilen Tepkiler. Ege Üniv. Fen Ed. Fakültesi, Tarih
İnceleme Dergisi Aralık 2005. S 28, 29,
-
Teoman Ergül. Turgutlu’nun Kısa Tarihi S. 6, 7.
-
Mustafa Turan. Yunan Mezalimi. Atatürk Araştırma Merkezi Ankara 1999. S 187
-
Talat Yazman. Türkiye’de Yunan Vahşet Ve
Soykırımı Girişimi. Genel Kurmay Basım Evi, 1994. S 150, 151.
-
Dr. Niyazi Dinçsoy. Turgutlu’nun Dramı.