22 Ağustos 2015 Cumartesi

TURGUTLU'DA KURUYAN BİR ÇINARIN ÖYKÜSÜ.

      Bu darbımesel Çınarlı Kahvenin önünde kurumuş bir çınarın hikâyesidir. Kasaba’da büyülü bir değirmende kör bir ozan, gelenlere iki çınarın aşklarını ve zulmünü anlatır. Sağlam gözüyle de bakarak oturanlara bazan, değirmen taşına eşlik edip bir yanık uzun hava tutturur bu ozan. Bazen da Abidin isimli bir küçüğü yanına çağırıp, Kasaba’nın bilinmeyen öykülerini anlatır.
    Abidin Taşan bu ozandan dinlemiştir kuruyan çınarın aşkını ve de öyküsünü:
  “Baltacı Mahmut Ağa, Tmolos Dağı’ndan Gediz’e ulaşan suların bir kısmını Kasaba’ya doğru çevirince, birden yamaçların etekleri yeşillenir. Kasaba’nın voyvodası Karaosmanoğlu Mustafa Ağa da buna fırsat bilip, Selvili Tepeden başlayan su değirmenlerini aralıklarla çayın kenarlarına kondurur. Bir değirmende Çınarlı Kahve’nin karşısına kurulur. Değirmene gelenler gölgesinde soluksan diye, Mustafa Ağa’nın adamları akan suyun kenarına bir de çınar dikerler. Gel zaman git zaman boy verir çınar. Kasaba’da hükmü bitince Karaosmanoğulları’nın bu kez Rumlara kalır değirmenler. Onlarda suyun bu tarafına bir çınar dikerler. Büyük çınar suyun karşı kıyısındadır, küçük çınar bu kıyıda. Birbirlerine küçük çay kadar yakın ama bir çay kadar da uzaktırlar. Onlar sadece birbirlerini görür, sever, özler ve isterlermiş. Her baharda ikisi de süslenir, kışın soyunurlarmış. Onların ikisinin de süslenmeleri aşktandır. Sararıp solmaları ise ayrılıktan. Tek dilekleri vardır kavuşmak. Her ikisi de kavuşmak adına hayaller kurarlar. Hele baharda esen rüzgârlar onların aşklarını taşır, gölgeleri ise titrek sularda buluşup aşk nameleri yaşatırmış. 1956’da yeni bir yol için devrilince koca çınar, genç olanı acıyla inlemiş. Küsmüş hayata. Bir sızı kaplamış bedenine. Ve o günden bu güne genç çınar ne baharlarda yeşillenmiş nede güzün yapraklarını dökmüş. Kurudukça incelmiş, inceldikçe kurumuş.”
    Bir aşk uğruna kuruyan bu çınar hala orada durmakta. Yolunuz Çınarlı Kahveye düşerse, o kurumuş çınarı görüp, bir zamanlar buralarda var olan suları, değirmenleri ve de çınarları hayal edin.
  





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder