13 Mayıs 2015 Çarşamba

TURGUTLU’NUN İŞGALİ YAKLIŞIRKEN / KASABALI KADINLAR

Amerikalı Kadın Gazeteci Grace Mary Ellison Savaş sonrasında Kasaba’ya ziyaretinde şunları kaleme alır:
 “(…) Savaşlar bu kadınların babalarını, oğullarını, erkek kardeşlerini ayırmıştı. Yine de bu titreyen kadınlardan başka trenler dolusu askerleri, inek vagonlarına doldurulmuş insancıkları yeni cepheye doğru giderken görüyordunuz. Nasıl oluyor da bu kadınlar çocuklarının ağlayışlarını susturuyor ve kendilerini erkeklerine verebiliyordu. Onların ki bir ideal uğruna anavatanlarının bağımsızlığı ve özgürlüğü adına gönüllü bir fedakârlıktı”
Kasaba’nın kadınları; Kurtuluş Savaşı’nın mızrak duruşlu kadınları, erkeklerini ateşleyen, onların örgütlenmesini tetikleyen Turgutlu’nun kadınları. İşgal öncesi Kasabayı ayağa kaldıran Kasabalı kadınlar…
 Kasabalılar İzmir’in işgali olayını İzmir'den gelen sabah treniyle öğrenirler. Kiliselerin vakitsiz çalan çanları önce kadınları telaşlandırır. Aralarında bir görüş birliği olmasa da Kasabalıların bir kısmı tehlikenin büyüklüğünü anlarlar. Tehlikeyi fark eden bir kısım aydınlar teşkilatlanırlar. Kasaba’nın kadınları da boş durmazlar. Onlarda Kasaba Ahaliyi İslâmi’ye Cemiyetini kurarlar. Turgutlulu aydınların İzmir’in işgaline karşı çektikleri birkaç protesto telgrafı pek ses getirmez. Bu defa Kasabalı kadınlar PTT binasına girerler. Saruhan sancağında beklide en sert ve en etkili tepkiyi gösterirler. Onların bu tepkisi gazetelere yansır. Gönderilen telgraf şöyledir:
 "İzmir olduğu gibi mülhakat vilâyet de peyderpey Yunan askeri ta­rafından işgal ediliyor. Dünyada medeniyet ve adaletin henüz kalkmadı­ğını ümit etmek istiyoruz. Pek büyük ekseriyeti teşkil eden milyonla yavrularımızı iki yüz bin Rum'a terk etmek ölümden beter bir hâldir. Kadınlara pek büyük hürmetle muameleleri bilinen Avrupalılara ve bü­tün insaniyet âleminde de biz Türk Müslüman kadınları Hak başımızda olduğu halde haykırıyoruz. Buralarda daima âdil bir Türk hükümeti idaresi görmek isteriz. Medeni­yetinizden, insaniyetinizden beklediğimiz budur. Hak ve hakikate ha­dim olursanız, insaniyet ol vakit sizi ta'zîz eder. Cevap bekliyoruz.”
 Kasaba İslâm Kadınları Cemiyeti.
Her şeye rağmen Kasaba’nın işgali önlenemez. Yangın sonrası Turgutlu’ya uğrayan Yakup Kadri  Kadınların acılarını, sefilliğini görüp onlara şöyle seslenir:

“Hanginiz daha az sefil idi? Hanginiz daha merhamete layıktı? Bilmiyorum, bildiğim bir şey varsa o da, sizin gözleriniz benim gözlerime değdikçe, başımın önüme eğilmesi ve yüzümün kızarmış olmasıdır. (...) Ey, evladının mezar taşından başına yastık yapan ana; ey, geceleri, köpeklerle beraber uluyan aç çocuk; ey, bekâreti iğrenç bir yara halinde kanayan genç kız, Allah cümlenizi bizim düştüğümüz dertten masun eylesin.”

                                          Kasaba kadınları (Nuri Erbaz arşivi)

Kasaba'nın kadınları 1933

İlknur E. Özcanlı'nın arşivinden

Kasaba kadınları 1937

Kasaba kadınları 1940
Kasaba Kadınları (İlknur Özcanlı)

İlknur Özcanlı arşivi 

Kasaba kadınları 1945

Kasaba kadınları 1952



                                        Yalçın Özalp arşivi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder