11 Mayıs 2015 Pazartesi

İŞGAL ÖNCESİ TURGUTLU - MAYIS 1919

Kasaba’da 1919 yılının Mayıs ayıdır. Havada tatlı çiçek kokuları vardır. sokaklarda pır pır arı kuşları uçmaktadır. Laleler soldu solacaktır. Papatyalar artık son demlerindedir. Yaşlı bir çınarın altında, kır saçlı bir üstad yorgun elleriyle tamburunda gamlı bir sevda şarkısı tutturmuştur. Savrulan rüzgâr birden bu havayı bozar. Rumların çığlıkları, havada ki tayyarenin gürültüsü Kasabalıların keyiflerini kaçırır.
Tarih Mayıs 1919’dur. Turgutlu’nun işgali yakındır. Kasaba’da ticaretten, imalata kadar her şey Rumların, Ermenilerin ve Musevilerin tekeline geçmiştir. Dükkânların, mağazaların, tüccarların tabelaları; uncu Eskevazı Hacı Kıevark, ayakkabıcı Constantina Elia, Buyuca, Yoannis Efendi, mumcu Anton, üzüm ve pamuk tüccarı Kanapetelosid, ekmekçi Toyu Zimmîn, nalbant Dimitri, kunduracı Yordan, yoğurtçu Yanko, derici Artin, demirci Dalıan, abacı Kiro şeklindedir.
Şehirdeki bu tekelleşme, Turgutlu üreticisinin sömürülen bir kitle olmasına, ürününü gerçek değerinden pazarlayamamasına sebep olur. Birinci Dünya Savaşı yenilgisi ile beraber Kasaba ahalisinin ziraat ve ziraata dayalı ekonomisi daha da daralır. Turgutlu ahalisi perişandır.
Bu tarihlerin Kasaba kaymakamı Hamdi Bey, belediye reisi Arif Hikmet (Koca Arif) Bey, Müftüsü Hasan Basri Efendi (Kutlu), savcısı İbrahim Ethem Efendidir. Ne var ki bu tarihlerde 6 kişilik belediye meclis üyelerinin ikisini Rum üyeler birisini de ermeni üyeler oluşturmaktadır. Bunlardan birisi, kırtasiyeci Hristo, diğeri ise eczacı Kosti Emanoilidi’dir.
Yunan işgal kuvveti henüz Turgutlu’ya değil İzmir’e bile gelmemiştir ama Turgutlu’da her yer Yunan bayrakları ile süslenmiştir. Şehirde bir şeylerin olacağı bellidir. Uzun yıllar belediye meclis üyeliği yapan fabrikatör Bodos Efendi’nin öncülüğünde Eczacı Kosti Emanoilidi, Kunduracı Yordan, Bakkal Kosti, Yoğurtçu Yanki, Kantarcı İstila, Kahvehane sahibi Dimitri, Hekim oğlu Aristo, kardeşi Dimitri ve Çavuş Pandelli’ gibi isimler Kasaba’da’ yaşayan yabancı kökenlileri gizliden örgütlemektedirler.
Dr. Niyazi Dinçsoy İşgal öncesini şöyle aktarır:

 “Dedem, Pazar günü büyük bir telaş içinde çarşıdan okula gelerek, Kasaba’nın Yunan güçlerince işgal edilmek üzere olduğunu dostu Kosti adındaki belediye meclis üyesi bir Rum’dan duyduğunu heyecanla söyledi ve hemen gitti. Biz talebeler okulun avlusuna çıktık. Gökte uçak dolaşıyordu. Sokaklardan Rum ve ermeni halkının çığlıkları geliyordu.”


 










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder