24 Kasım 2015 Salı

İBRO’NUN TÜRKÜSÜ


  Ah bu türkülerin gözü kör olsun.
Kasabalı birisi alıp sazı eline yanık sesiyle “Eviç” makamında bir Kasaba türküsü tutturursa, sonra davula eline alıp başka makamlardan başka Kasaba türkülerini söylerse, yanarsa yüreğiniz, buna ne denir? 
Ah bu Kasaba türkülerinin gözü kör olsun denir.

    Kaçınız Kasaba türkülerini bilir? Ya da hangimiz Kasaba türkülerini mırıldar? Oysa o türküler ki hikâyeleriyle insanın yüreğini sızlatan namelerdir.
   Sorarsanız kim bu yanık sesiyle Kasaba türkülerini söyleyen? Deriz ki İbrahim Şan.


   Dedik ki İbro’nun türküsü var mı? Hani şu her birimizin ayrı telden anlattığı meşhur ibro’nun türküsü. “Ah” dedi “ah…” ” İbrahim Amcam bizim komşumuzdu. Bizim mandıramız vardı Payton Pazarı’nda. Onun evi ise karşı köşedeydi. Mandıra da, onunla ilgili türküyü okuyunca çağırdı beni yanına. “Bir daha oku” dedi. Okudum. “Bir daha oku” dedi Yine okudum. Birden hüzünlendi. Belli ki acılıydı. Oysa ben o türkünün hikâyesini biliyordum. Muhittin isimli bir genç meşhur olma adına onu vurmuş sonra da ceza evine girmişti. Cebinden kâğıt bir para çıkardı, çaktırmadan cebime koydu.  Bana döndü; “Evlat, yinede sen bu türküyü bir daha okuma” dedi. Belli ki karşı taraf kırılsın istemiyordu. Ama ben, her mandıraya gidişimde o türküyü yine de hep okudum.




   Kasaba türkülerinin erbabı, ustası kalktı, orada bulunan bir mehter davulunu boynuna geçirip önce bir uzun hava turdu. Sonra, davulun tokmağı ile İbro’nun türküsünü dillendirdi.

Bre’de koca bağın selvisi
Deydi düşman mermisi
Yanımdaki Vallah yârin sevgisi
Hey Muhittin Muhittin
İbro gibi bir yiğide
Gençliğin feda ettin.

 Kır Mahalleye ay doğdu
Ben sandım sabah oldu
Muhittin”e sorarsan
Çifte ile vuruldu.

Bu Kasaba türkülerinin ve hikâyelerinin gözü kör olsun…
 Not: - Türkü için, İbrahim Şan’a ve İbrahim Büyükoral’a saygıyla…







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder