19 Mayıs 2015 Salı

KASABANIN KARA GÜNLERİ (KASABANIN İŞGALİ)


              İzmir İşgal edilmiştir. Kasaba’nın işgali yakındır. Bir kısım Kasaba ahalisi bu işgale kayıtsız kalırlar. Turgutlulu aydınlar ise galeyan halindedirler. Toplantı üstüne toplantı yapmaktadırlar. Belediye başkanı ve onun taraftarları Kasaba Redd-i İlhâk Heyet-i Milliyesi’ni oluştururlar. Bu gurup;
“Biz, Yunan hâkimiyetinde asla yaşamayız ve hayrımıza olsun ve hayatımıza yönelik tehlikelere son versin diye büyük devletlerden birini tercih ederiz” diyenlerdendir. Bunun yanında Kasaba Ahaliyi İslamiyesi ismi ile bir gurup daha ortaya çıkar.  Bu gurubunda diğerinden farkı yoktur. Onlarda İtalyan temsilciliğine çektikleri telgrafta şöyle diyeceklerdir:
“Bu havalinin Yunanistan'a veya Yunan işgal-i askerisine verilmesi bizi tûrâb-ı mahvına gömmektir. Keyfiyeti umum ahali nâmı tekrar protesto eder ve daima Türk hükümetinde veya bu olamazsa devlet-i muazzamadan birinin kontrolü altında müsterih yaşama ümidimizi henüz İcat' etmediğimiz adalet ve fahîmanelerinden heyecan ile istirham ve cevabınıza intizâr eyleriz”
 Başka bir gurup aydın ise Kasaba Müdafa-i Hukuk-i Osmaniye Cemiyeti’ni kurarlar. Bu gurubun ana düşüncesi tam bağımsızlıktır. Kasabalı aydınların yanında kadınlarda örgütlenirler. Turgutlu’da “Kasaba İslam Kadınları Cemiyeti’ni” kurarlar. 28 Mayıs 1919'da Kadınlar adına bir bildiri yayınlarlar.
Toplantıların yapıldığı ve Turgutlu’dan İzmir’e telgrafların çekildiği tarihlerde Yunan işgal kuvveti henüz Turgutlu’ya gelmemiştir ama Turgutlu’da her yer Yunan bayrakları ile süslenmiştir.
Manisa 26 Mayıs’ta işgal edilir. Manisa’nın işgali Kasaba halkını tedirgin eder. Umutsuzluğa düşürür. Manisa Mutasarrıfı Hüsnü Bey’in Yunan birliklerine karşı koymamaları yönünde uyarıları da etkili olmalı ki Turgutlu’nun işgalinde gereken direniş gösterilmez. 29 Mayıs günü Kaymakam Bey, Belediye Başkanı, meclis üyeleri başta olmak üzere, birçok kişi Yunan kuvvetlerini karşılamak üzere Nif Çayı’na giderler. Bunun sonucu olarak, Manisa’yı işgal eden Yunan kuvvetlerinin bir taburu ile Kemalpaşa üzerinden gelen Yunan 5’inci Alayı’na bağlı yunan birlikleri Kemalpaşa Ovası boyunca ilerleyerek, 29 Mayıs 1919 günü tek kurşun atmadan Turgutlu’ya girerler.
Yunan ordusunun Kasaba’ya gelişi ile beraber burada yerleşik Rumlar sokaklarda zafer takları kurarlar, kiliselerinde kutlama ayinleri yaparlar. Turgutlu’yu işgal eden ve buraya yerleşen Yunanlılar ise işgalden hemen sonra Kasaba’da sıkıyönetim ilan ederler. Gece saat 21.00 den sonra sokağa çıkma yasağı koyarlar. Bütün resmi binalara Yunan bayrağı çekip şehrin giriş çıkışlarını denetim altına alırlar. Böylece Turgutlu’da kara günler başlar.
Yunan birliğinin Turgutlu’ya girişini tanıklık etmiş olan Niyazi Dinçsoy, o günleri şöyle anlatır:
“Babam, Rüştiye Okulu’na yakın dükkânı olan belediye meclis üyesi Hiristo’dan Yunan askerlerinin Kasaba’ya doğru geldiklerini öğrenmiş. Telaş içinde eve geldi. Hiristo’nun Yunan güçlerini karşılamağa gidecekler arasında olduğunu, Kasaba’nın ileri gelenlerinin de işgal komutanına “Ekmek ve tuz” götüreceklerinin yaygın bir söylenti olarak anıldığını bir üzüntü içinde anlattı. 28 Mayıs günü sabahın erken saatlerinde Dutlu Çarşı Meydanı’na gelen tellal “Herkes evine gitsin, kimse sokağa çıkmasın” diye ilan yaptı. 29 Mayıs Perşembe günü Yunan birlikleri, “Bodos” adlı Rum’un fabrikasının sireni, kiliselerin çanları altında Kasaba’ya girdiler. O gece Yunan askerleri sokaklarda süngüleri takılı olarak devriye gezileri yaptılar.”
Mustafa Kemal, Turgutlu’nun işgal edildiğini, 31 Mayıs 1919 tarihinde, bölgenin örgütlenmesi ve direnişi için görevlendirilen Miralay Bekir Sami Bey’in gönderdiği oldukça uzun bir telgraftan öğrenir. Mustafa Kemal’e ulaştırılan şifreli telgrafın bir bölümü şöyledir:
“Erzurum 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine;
(...) Manisa çarpışmasız olarak 25.05.1919’da Yunan eline geçti. Manisa’daki Yunan alayının bir taburu orada kalmış, diğerleriyle 29 05. 1919 günü Turgutlu, Rum ahalinin alkışları arasında işgal edilmiştir.
17. Kolordu Kumandanı Miralay Bekir Sami
Batıda bazı kasabaların ve bunun yanında Turgutlu’nun çarpışmasız Yunanlılara teslim edilişi muhakkak ki Mustafa Kemal’i üzmüş olmalı. Ancak O ümitsizliğe düşmez. 9 Haziran 1919 tarihinde Havza’dan Bekir Sami Bey’e şu cevabı gönderir:
Eşme’de 17. Kolordu Kumandanlığına;
“Vaziyetinizi bildiren şifrenizi elemle okudum. Gaflet ve teşkilatsızlığın bu kadar tüyler ürpertici sonuç verdiği anlaşılmışsa da ümitsizliğe düşeceğimiz zaman değildir. (...) Kısa sürede ülkeyi düzenli ve güçlü bir teşkilata kavuşturmak zorundayız. (...) Vaziyetinizden ve o taraflar teşkilatı milliyesinden sık sık bilgi vermenizi rica ederim.”         

                       9 Ordu Müfettişi Mirliva (Tuğgeneral) Mustafa Kemal”
Kaynakça:
- Cahit Çaka, Tarih Boyunca Harp ve Kadın, Ank. 1948, s. 41-42
 - Leyla Kaplan. Cemiyetlerde ve Siyasi Teşkilatlarda Türk Kadını. S 39. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 1998.
 - Mevlüt Celebi. Saruhan Sancağında İzmir’in İşgaline Gösterilen Tepkiler. Ege Üniv. Fen Ed. Fakültesi, Tarih İnceleme Dergisi Aralık 2005. S 28, 29,
- Mevlüt Celebi. Saruhan Sancağında İzmir’in İşgaline Gösterilen Tepkiler. Ege Üniv. Fen Ed. Fakültesi, Tarih İnceleme Dergisi Aralık 2005. S 28, 29,
 - Teoman Ergül. Turgutlu’nun Kısa Tarihi S. 6, 7.
 - Mustafa Turan. Yunan Mezalimi. Atatürk Araştırma Merkezi Ankara 1999. S 187
 - Talat Yazman. Türkiye’de Yunan Vahşet  Ve Soykırımı Girişimi. Genel Kurmay Basım Evi, 1994. S 150, 151.

- Dr. Niyazi Dinçsoy. Turgutlu’nun Dramı.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder